bu röportaj ne zaman yapılmış bilmiyorum ama elimden geldiğince çevirmeye "çalıştım"
umarım beğenirsiniz...
Rock a olan tutkunuz nerden geliyo?
Jo: Hepimiz müziğe klasik enstürmanlarla başladık. Ben ve Mäx piyano çalıyoduk, Fabi de trompet ve hala çalıyo. Aslında müzikle hep iç içeydik ama rock müziğe olan tutkumuz 5-6 yıl önce Blink 182'le başladı ve hala kendi müziğimizle birlikte sürüyor.
Gruba verdiğiniz isim nerden gelio?
Fabi: İlk grup provamızdan sonra bi pizzacıya gittik ve ben bol mantarlı bi pizza söyledim. Pizza gelirken üstündeki kocaman mantarları görünce onları katile benzettim ve sonra herkes gülmeye başladı. Mantarlar sanki tetiklerini çekmiş, bekliyorlardı. Katil mantarlar, Killerpilze, akılda kalabilecek bi isme benziyodu. Aslında pek de normal olmayabilir ama kesinlikle müziğimizle duyduğumuz neşeyi açıklıyor ve böylece o neşeyi fanlarımıza da aktarabiliyoruz. (kesinlikle ).
Mäx: Mantarlar halüsinojen (sanrıya kapılmaya neden olan bi çeşit ilaç) olabilir ama biz fanlarımıza ilaç değil, müziğimizle o kanatları vermek istiyoruz. =]
Ve okul, onu nasıl ayarlıyosunuz?
Jo: Okula çok önem veriyoruz aslında. Şu anda turnedeyiz, konserler veriyoruz, 5 farklı ülkede albüm çıkardık, doğal olarak çok meşgulüz. Bir yandan da Pazartesi-Cuma okula gitmemiz de bir denge kuruyuor ve ailemizle, arkadaşlarımızla birlikte istediğimiz kadar vakit geçirmemizi engelliyor. Okul, mezun olmak, çok önemli çünkü geleceğin bizi nereye götüreceğini hiçbir zaman bilemeyiz... Devam edebilecek miyiz? Başarılarımız hep bizi gülümsetecek mi? (inşallah... ) Bu yüzden kendimizi sağlama almalıyız.
Mäx: Bu dengeyi kurabilmek gerçekten çok güzel. Zaten tatillerimizin çoğunu müziğimizle geçiriyoruz. Konserler veriyoruz, fanlarımızla görüşüyoruz, CD'lerimizi satıyoruz. Bu çok güzel.
Sizin için sahne ne anlama geliyor?
Mäx: Genellikle sahnede olmak, partiler, rock (dünyada Tanrı'nın bize verdiği en büyük hediye ), fanlarımızla görüşmek, yazdığımız şarkıları söylemek. Biz her zaman fanlarımıza daha yakın olma gereği duyduk, canlı konserler verdik ve bu konserler bizim yaşlarımızdaki grupların verdiği konserlerden çok daha fazlaydı. Ve bu kesinlikle kalpten gelen birşeydi! (vayy bee )